Beklenen Ama Bir O Kadar Da Beklenmeyen Cumartesi
Cumartesi günü hiçbir şey yapmama hakkımı kullanmak istiyordum. Manasız yatmak, belki post hazırlamak, birkaç bölüm CSI vs. izlemek ve tabii ki kesinlikle diyetime uygun yummyler tüketmek :) bunlar sıradan ama uygulanabilir isteklerimden bazılarıydı sadece. Fakat tabii ki de öyle olamadı.
Birçok kişi gibi biz de elektrik kesintisi maduru olduk efenim. Evet. Güzel bir kahvaltı ardından süregelen sohbetin tam ortasında çat diye kesilen elektriği hiçbirimiz kaale almadık. İşte hata bir! Günün ortasına doğru kesintinin sebebini öğrendiğimizde bizde de bir kesinti oldu haliyle. Ev soğumaya ve havanın kararmasıyla ev iç açıcı (!) bir karanlığa bürünmeye başladı. Hayalini kurduğum cumartesi işte bu noktada suya düştü, beraberinde hayal kırıklığı geldi. İşte hata iki! Planlasam bu kadar zevk alamayacağım bir gün oldu. :) Beş sularında kendimizi Capacity'e attık. Sıcak, elektrikli, çoktan seçmeli bir alternatif daha ne olsun? Mağazaları gezmek suratiyle başlayan Capacity heyecanımız Gloria Jeans'te yudumlanan kahve ve sodalarımızla can buldu. Ardından HD'de yenen pidesiz bir buçuk porsiyon iskender ve üzerine gidilen sinemayla günümüzü gece yarısı civarlarında Capacity'i terk edip evimize giderek sonlandırdık. Biz çıktığımızda elektrik henüz teşrif etmişti efenim mahallemize. Bütün gün elektrikten mahrum kalınca bir heves internet, bilgisayar vs. biraz hücum etmiş olabilirim tabii...Şimdi gelelim diğer hatalarımıza. Uzun zamandan beri bu kadar geniş çaplı bir elektrik kesintisi yaşamamıştım. Hayatımızı teknolojiye nasıl teslim ettiğimizi gerçek anlamda dün fark ettim. Ben teknoloji delisiyim, her yeni çıkan şeyi bilip incelemek ve mümkünse kullanmak istiyorum. Teknolojinin hayatımızı kolaylaştırdığını hiç kimse inkar edemez. I HEART TECHNOLOGY. Ancak teknolojiye teslim olmuşluğumuzu hiç sevmedim dün. Netbookun şarjı yarıda, internet yok var ama yok, telefonların sarjı bitmek üzere, ev telefonu çalışmıyor, kalorifer yanmıyor, evde doğru düzgün bir fener bile yok! Samsung'ta SOS uyarısı bile verebileceğin çok fonksiyonel bir uygulama var. Gel gör ki telefonun sarjı dayanmıyor! Neyse bu böyle uzar gider. Teknolojiyle arama biraz mesafe koyabilsem iyi olacak sanırım.
Geçenlerde Bunlardan İstiyorum'da gezinirken yandakini görmüştüm. Güzel bir fikir olduğunu ama zaten şarjını her dakika yanında taşıyan benim için çok da kullanışlı olmayacağını düşünmüştüm. Fikrim tamamen değişti şu an. Birkaç tane almaya karar verdim. Tabii eğer kaldıysa! Dün hiçbir elektronik mağazasında ışıldak, hiçbir markette de en kokusuz ve sıradanından beyaz mum kalmamıştı. Teknoloji konusunda yalnız değilim yani. Bunlara hücum edenler bu ürüne de hücum etmiş olabilir. / Burada bir edit yapmam gerekiyor. Bu kadar yazdıktan sonra hem de bazılarınız telefonuna uyumlu olabilir diye kaldırmak istemedim. Ancak benim telefonlarıma uyumlu değilmiş. Muhakkak buna benzer başka ürünler vardır. Bulunca tabii ki paylaşacağım. Siz de buradan sizin telefonunuza uyumlu mu bakabilirsiniz.
Yandaki ürünü de yine aynı siteden gezinirken gördüm. Bence hayat kurtarıcı olabilir. Dün kendime ışık sağlamak için yaptığım soytarılıklardan beni kurtaracağına inanıyorum. Siz de bir bakın isterseniz.
Sinema sektöründe olduğumdan mıdır nedir artık sinemaya gitmek bana eskisi gibi tat vermiyor. Sinema da ayrı bir post olduğundan burada detaya girmeyeceğim. Sonuca gelirsek Kurtuluş Son Durak'ı seyrettik. İlk yarıda biraz yavaş gitti gibi sanki ama sıkıldım dersem yalan olur. Bazı sahnelerde çok çok eğlendim. İkinci yarı daha başarılıydı. İzlenebilir bir film ama illa ki sinemada mı orası tarşılabilir.
İşte cumartesi de böyle bir gündü yani anlayacağınız.
About the Author
0 yorum