Gel Valla Bir Şey Yapmayacağım :)
Gel pisicik süt vereceğim :)
Allah'ım sen aklıma mukayet ol. Bu animasyonu izleyen hiç kimse annem ve ben kadar kendinden geçmemiştir sanıyorum. :) Çizmeli Kedi'yi düşününce hala bir fena oluyorum. Hele o küçüklük halini gördüğümde perdenin içine girip bir daha çıkmasam gibi düşüncelere kapıldım. :) Gözümü kapatıyorum onu görüyorum valla kafayı üşütüyorum sanırım. Neyse ki evde üç kediciğim var. Döner dönmez eve onlara gerekli müdaheleleri yapıp biraz rahatlayabildim :)
Ben filmleri dublajlı seyretmekten pek hoşlanmıyorum. Aslında ülkemizde artık çok başarılı seslendirmeler yapılıyor kimsenin hakkını yemeyelim. Mümkün olsaydı bu filmi de alt yazılı izlemek isterdim ama ne yazık ki 3D alt yazılı gösterimde değil. Filmi Galleria Prestige'de Xpand 3D olarak seyrettim. Hep söylüyorum kesinlikle Xpand 3D Real 3D'yi açık ara geri de bırakır. Tek kötü yanı ara olmaması :) Avatar'da ne çektiğimi bir ben bilirim. Prestige'in en sevdiğim yanı Cinebonus gibi insanı reklam manyağı yapmaması. Mümkün olduğunca Cinebonus'a gitmemeye çalışıyorum sırf bu yüzden. İnsanı salak yerine koyuyorlar resmen. Hayvanlara olan düşkünlüğümüzden ( kedi manyaklığımızdan ) herhalde biz çok eğlendik. Hatta salondaki çocuklardan daha fazla güldük. Ama bu benim başıma zaten hep geliyor. Çocuk filmlerinde çocuklardan daha fazla gülüyorum :) Babamla Kayıp Balık Nemo'ya gittiğimizde çocukların bana garip bakışlarını hala üzerimde hissedebiliyorum :) Her neyse sonuç olarak film Xpand 3D'de bir muhteşem. DreamWorks yapmış yine yapacağını. Filmdeki ana karakterler dışında Cat Catina'ya hasta oldum ( woohoo diyen şapşal ). Gördükçe gülüyorum hala :) Filmin dublajı da harika olmuştu. Ama benim gibi özellikle Antonio Banderas ve Salma Hayek'in nasıl seslendirdiğini merak eden vardır diye orijinal fragmanı da yazıya ekliyorum.
Hazır konusu açılmışken Galleria'nın yeri bende ayrıdır. Belki ben minikken ilk Donald Duck'ımı orada yediğim içindir. Donald Duck = McDonald's küççükken öyle uygun görmüşüm :) Belki ilk buz patenini orada ayağıma geçirdiğim için ya da dedem, anneannem, teyzem ve kuzenim hep beraberken hayalimde kalan anılardan. Artık buz pisti yok. Galleria, AVM çağına ayak uydurabilmek için baştan aşağı yenilendi. Bence çok da iyi oldu. O da yetmedi dışarıya açılan mekanlarıyla çevredeki AVM'lerin bir adım önüne geçti. Yıkılsaydı üzülürdüm. Geçmişe bağlıyım salakçasına işte ne yapayım.
Neyse Galleria'nın dışına açılan mekanlardan The Hunger'a çok fena takık durumdayım. Diyetteysek de ölmedik yani :) Kaçamaklarla yaşıyorum. Mekan bana göre on numara. Hamburgerden başka şey gözüm görmediği için menünün diğer sayfalarındakilerle pek ilgilenemedim. Genelde Classic Burger yiyorum. Değişiklik olsun dedim Special Burger sipariş ettim. Harikaydı. Ama bir dahakine kesinlikle The Hunger Burger yiyeceğim. Anneminkini de ben bitirecektim neredeyse. O derece güzeldi onunki. Aslında sizinle resim de paylaşacaktım. Ancak burger mideme indikten sonra hatırladım. :) Bir dahakine. Patatesleri de minik fritöz tellerinde getiriyorlar. Yaratıcı. Mekanın dekorasyonu güzel, çalışanlar çok efendi ve ilgili. Yemeği çok severim ama midem hassastır. Hemen ekşir bu yememe engel olmaz tabii ki ama rahatsız edici. Buradaki koca burger bana dokunmuyor arkadaş ye ye tık yok :) Bir şubesi de Gayrettepe'de yolunuz düşerse aklınızda bulunsun.
Bu arada yemek olayını film sonrasına bıraktık. Filme girmeden Migros'ta dolanıyorduk ki bunu gördüm. Aklımca patlamış mısır yemeyecektim. Hayallerimi süsleyen burger tek kaçamağım olacaktı. Ama işte göz göze geldik ve anılarım canlandı. Ona sahip olmam gerekiyordu :) Varlığından haberim bile yoktu. Doritos Panço'yu satın aldıktan sonra hiç Panço görmedim ben. Oh bir güzel yedim valla ne ekşidi midem ne bir şey. Mis.
Bu yazıda emeği geçen çok sevgili sokak kızı İrma'ma, biricik kedime buradan öpücüklerimi gönderiyor göbeğini mıncırıyorum. Uzun süren mücadeleden sonra netbooku bırakmayacağımı anlayınca en müsait yere uzandı kendisi. Üstüm sağım solum İrma.
About the Author
0 yorum